Yüksek teknolojili üretimde rekor

Türkiye’nin katma değerli üretimi artırma politikasıyla yüksek teknolojili ürünlerin imalatındaki artış haziranda yüzde 88,2 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, sanayi üretiminde artış hız kesmeden devam ediyor.

Buna göre, takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi haziranda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,3 artışla 113,6’ya çıktı. Söz konusu artış son 16 ayın en yüksek seviyesi olarak kayıtlara geçti.

Bu artışa imalat sanayisinin etkisi dikkati çekerken, söz konusu sektörün, toplam sanayi üretim endeksindeki değişime etkisi 8,4 puanı buldu. İmalat sanayisi üretim endeksi haziranda yıllık bazda yüzde 9,5 artarak 114,9 seviyesine yükseldi.

Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayisindeki artışa etkisinin 4,2 puan olduğu hesaplandı.

Bu alanı 2,9 puan ile “orta-düşük teknoloji ürünlerinin üretimi”, 2,2 puan ile “diğer ulaşım araçlarının üretimi”, 1,8 puanla “gıda ürünlerinin imalatı” ve 1,7 puanla “düşük teknoloji ürünlerinin imalatı” izledi.

TEKNOLOJİ ÜRETİMLERİ ARTTI

Türkiye’de, “Türkiye Yüzyılı” hedefleri doğrultusunda, Milli Teknoloji Hamlesi ile sanayi ve üretim altyapısını yüksek teknoloji ve katma değer ekseninde güçlendirmek için yapılan çalışmalar meyvesini veriyor. Teknoloji ürünlerinin üretiminde de endeks bazında yılın ilk 6 ayında rekor seviyeler görülüyor.

Bu kapsamda, yüksek teknolojili ürün imalatı haziranda yüzde 88,2’lik artışla 212’ye ulaştı. Böylece endeksin kaydedildiği 2011’den bu yana tüm zamanların en yüksek seviyesi görülmüş oldu.

Orta-yüksek teknolojili ürünlerin imalatı da aynı ayda yüzde 2,6 yükselişle 121,7’ye ulaştı. Orta-düşük teknolojili ürünler sektörü yüzde 9,1 artışla 112,8’e ve düşük teknolojili ürünler de yüzde 4,6 yükselişle 102’ye çıktı. Böylece artış oranlarında, orta-düşük teknolojili ürünlerde son 16 ayın, düşük teknolojili ürünlerde ise son 3 yılın rekor seviyesi görüldü.

ENDEKSLER YÜKSELDİ

Ayrıca, takvim etkilerinden arındırılmış endekste bu yıl en yüksek seviyesini gören kategoriler arasında 175,1 ile makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı öne çıktı.

Söz konusu ürünleri 164,4 ile bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı, 153,2 ile sermaye malı, 131 ile içeceklerin imalatı, 127,6 ile fabrikasyon metal ürünler (makine ve teçhizat hariç), 119,3 ile ağaç ve mantar ürünleri imalat, 112,6 ile temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı, 111,8 ile kauçuk ve 110,9 ile mobilya imalatı takip etti.

Related Posts

Bir dönem çok sevilen cips Türkiye’ye döndü: Fiyatı dudak uçuklattı

Türkiye’de ‘lüks atıştırmalık’ olarak bilinen Prignles marka cipsler yeniden satılmaya başladı. Dün bazı tüketiciler, marketlerdeki Pringles raflarında yer alan ciplserin fiyatlarının fotoğrafını çekip paylaştı. Uzun süredir Türkiye’de bulunmayan …

Altının gramı güne yükselişle başladı! İşte altında günün ilk rakamı (12 Ağustos 2025)

Dün ons fiyatındaki düşüşe paralel değer kaybeden altının gram fiyatı günü önceki kapanışın yüzde 1,9 altında 4 bin 358 liradan tamamlamıştı. Altının gram fiyatı, saat 09.25 itibarıyla önceki kapanışa göre yüzde 0,5 artışla 4 bin 378 lira seviyesinde …

Amazon Autos artık ikinci el arabalar satacak

Kullanılmış ve CPO araçların dahil edilmesi Los Angeles’ta başlayacak ve önümüzdeki aylarda ABD’deki daha fazla şehre genişletilecek. Amazon Autos daha önce yalnızca Hyundai ürünleriyle sınırlıyken , bir sözcü katılımcı bayilerin artık Hyundai dışı …

İnşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 23,58 arttı

İnşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 23,58 arttı

Petrolde düşüş ivmesi sürüyor

petrol fiyatları yeni haftanın ilk işlem gününde yönünü aşağı çevirdi. Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 65,76 dolardan işlem görüyor.

Mevduat faizlerinde yıllar sonra bir ilk: Bankada parası olanlar sıraya girdi

Merkez Bankası’nın politika faizini indirmesinin ardından bankalar, TL mevduat faiz oranlarını 2023 yılı itibariyle ilk kez yüzde 40’ın altına çekti. Sektör temsilcilerine göre faizlerdeki düşüşün, TL’ye olan ilgiyi azaltabileceği ve dövize yönelimi artırabileceği öngörülüyor.