“`html
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı aday adayı Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanlığı ön seçim çalışmaları çerçevesinde memleketi Trabzon’da gerçekleştirdiği konuşmasında
İktidar ile daha önceki seçimlerde dört kez karşılaştığını hatırlatan İmamoğlu, sözlerini şu ifadelerle devam ettirdi:
‘İktidar olacağız’
Birlikte güçlü bir ekip kurarak, ülkemizin her sorunu için detaylı çözümler üretiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi, aziz milletimizin sorunlarına karşı çözüm önerileri sunmaya devam ediyor. Çünkü biz, genç, dinamik ve yenilikçi kadrolarımızla ayaktayız. Değerli yol arkadaşlarım, inancımız yüksek. Evet, yolumuza engeller çıkarılıyor. Ancak Ortahisar’dan, Pazarkapı Mahallesi’nden ve doğduğum yerlere bakarak, yeniden ifade ediyorum: İktidar olacağız, iktidar olacağız, iktidar olacağız. Sevgili kardeşlerim, Karadeniz’in vatansever evlatları, dünde olduğu gibi yarın da Cumhuriyet Halk Partisi, tarihinden aldığı güçle rehberlik edecek, milletimizi bir araya getirecek, millet için durmaksızın çalışacaktır. Bizim yolumuz nettir. Cumhuriyet Halk Partisi, millete güvenin partisi olarak, her zaman milleti öncelikli kılmaktadır. Siyasetimizin temel ilkesi, Atatürk’ün bizlere bıraktığı, ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesidir. Bunu unutmayın sevgili arkadaşlar; çocuklarınıza ve torunlarınıza öğretin: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet büyüktür ve milletin iradesi her şeyin üstündedir. İşte bu, en kuvvetli iradedir.
‘Bu ülkenin artık kaybedecek zamanı kalmadı’
Bu ülkenin kaybetmeye tahammülü yok. Ülkemiz, yeniden kalkınmaya ve refaha ulaşmak istiyor. Bu nedenle, gerçekleştirilecek olan demokrasi devrimi son derece kritik. Bu demokrasi devrimi insanlara, bir kişinin iradesinin milletin isteğinden daha önemli olmadığını hatırlatacaktır. Sevgili hemşehrilerim, insanları dinlemeyen, işin ehli ve liyakatli bireyleri yönetimde kullanmayanlar, bu ülkenin başına büyük belalar açmıştır. Her şeyi ben biliyorum iddiasıyla yola çıkıldığında, ülkemiz daha büyük sorunlarla yüzleşmek zorunda kalmıştır. İşte bunun tersine, milletin evlatlarıyla birlikte olma konusunda kararlıyız. Yeniden iş, aş ve özgürlük talebi var bu halkta. Bu millet, güçlü ve güvenilir bir devlet talep ediyor. Ademiyet arzuluyor. Her vatandaş, devletinden korkmadan çalışıp, üretme ve adil fırsatlardan yararlanma isteminde. Bizim davamız da işte bu meseleler üzerine kuruludur.
‘Diplomama göz koydular’
Ben, sürekli söyledim ve yine söylüyorum; çocukluğumdan beri bu şehirde kumda oynadım, ağaçlarda gezdim, dağlarına çıktım. Trabzon Lisesi’nde okudum, mahallenin çocuğuyum. Bu bölgelerde gece gündüz çalıştım. Hiç yılmadım, yılmıyorum. Gözlerinin içine bakarak söylüyorum ki o beni izliyor. Eğer izlemiyorsa, burada gözünün içine bakarak sesimi duy, Karadeniz’in dört bir yanından; Artvin’den, Rize’den, Trabzon’dan, Giresun’dan, Ordu’dan, Samsun’dan… Ben, korkmuyorum. Meselemde geri adım atmıyorum, haklarımı koruyacağım. O kadar kirli oyunlar döndüğünü biliyorum ki sosyal medya üzerinden yürütülen kampanyaları gördüm. Ancak benim gibi birini siyasetin dışına itmeye çalışıyorlar. ‘Aptal davası’ uydurmayı hedefliyorlar. Seyit Torun başkanıma, ‘Bugün buradasın ama yeniden bir VİP vakası ile karşımıza çıkma,’ dedim. Şimdi diplomamı iptal ettirme çabası içindeler. Saray’dan baskılar yaparak bunu başarmaya çalışıyorlar. Ama bir gerçek var ki, dürüst insanlar her zaman bu ülkede var. Karanlık hesaplar peşinde koşanların hepsi, koca dev olsa da, bizim cürmümüz kadar yer yakacaklardır.
‘Dertleri koltuk’
Kirli işlerle bizi alt etmeye çalışıyorlar. Siyaseten beni mağlup edemiyorlar. Benim başımı eğdirecekler sanıyorlar. Yani, milletin önünde beni küçük düşürmeye çalışıyorlar. Ancak bu karanlık hesaplarla yalnızca ülkeyi karıştırmayı amaçlıyorlar. Hayal gücüne sığmayacak yalan ve aldatmaca projeleri ile beni elim dışına itmeye çalışıyorlar. Tüm bunları, mümkünse 23 Mart’tan önce yapmaya çalışıyorlar. Dertleri vatan mı, millet mi? Hayır, sorun, yalnızca kendi koltuklarıdır; işin gerçeği bu. Savcılığın yürüttüğü süreç böyle bir mesele değil. Ortada kendi siyasi varlıklarını koruma kaygısı var. Seçim kazanmak için muhalefetin elini kolunu bağlamak en temel amaçları. Ekrem İmamoğlu, bu durumda en çok korkulan aday olarak onların gözünde durmaktadır.
‘Bu artık benim şahsi meselem olmaktan çıkmıştır’
Sevgili arkadaşlar, dünya üzerinde böyle yönetimler mevcut. Bütün hukuksuz ve gayrimeşru yöntemleri kullanarak muhalefeti etkisizleştiren, gösterişten ibaret seçimler düzenleyen ve kendine bir ömür boyu koltuğunu kapma hedefini koyan ülkeler var. Ama sonuçta ne oluyor? Etrafımıza da bakıyoruz. Eninde sonunda bu devrin sonu geliyor. Fakat büyük bir enkaz da bırakıyorlar geride. Tüm bu yaşananlar vatandaşlarımızda derin yaralar açmakta ve millet olma bilincini zedelemektedir. İşte ülkemiz, böyle bir tehdit durumunda. Durumun son derece ciddi olduğunu tüm vatandaşlarımızın dikkatine sunmak isterim. Bunu ciddiye almalıyız ve bu süreci hep birlikte takip etmeliyiz. Onlar, bizi yıldırma niyetindeler. Ama bu kardeşiniz burada söylüyor: Nefes aldığım sürece, adaletsizliğe karşı duruşumu sergileyeceğim. Fakat bu, artık yalnızca şahsi bir meselem değil. Muhalefete aday gösterme hakkını bile tanımayan bir iktidarın devam eden siyasi hesapları, ülkemizi büyük acılarla karşı karşıya bırakacaktır. Bu kadar acı yeter. İktidarın tercihleri uğruna milletimizin yaşadığı bu acılar artık sona ermeli. Aklımızı başımıza toplama zamanı geldi. Bu milleti, topluca birleştirmenin zamanıdır. İktidarın yargı üzerindeki etkisini sona erdirmesi ile sürecin başlaması gerekir. Yapacaklarını kendileri belirleyecek. Her seçimde kazanmak için her yolu mübah görecekler ve bunun sonucunda vatandaşa her türlü zorluğu yaşatmak zorunda kalacaklar.
‘Ant olsun yeneceğim’
“`
More Stories
BM Genel Sekreteri Guterres’ten Myanmar’a, “Arakanlı Müslümanlar için demokrasi” çağrısı
Motosikletlilere akaryakıt indirimi geliyor! Tek bir şart var
İsrail Suriye’ye 17 hava saldırısı düzenledi